Dünyadaki çalışanların %87’si ya işine tam bir bağlılık hissetmiyor ya da hali hazırda bağlılığını kaybetmiş durumda. Bu ne bireylere, ne de yönetici ya da kurumlara fayda sağlayan küresel bir kriz.
Kaliforniya Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, işinde daha motive olan insanlar hem daha kaliteli işler hem de daha iyi sonuçlar üretiyor. Bağlı, etkin ve harekete geçirilmiş olma ihtimalleri de daha yüksek olduğundan, şirketlerinde daha uzun kalmaları söz konusu oluyor, bu da personel devir oranını düşürüyor.
Kariyerinde daha derin bir anlam bulanlar, günlerinin daha enerjik ve tatmin edici geçtiğini görüyor ve işlerini en büyük neşe ve gurur kaynaklarından biri olarak sayıyorlar. İş hayatında en motive olanlar çoğunlukla daha yüksek gelir elde ediyor ve genel anlamda hayatlarından memnun olma oranları da %150 daha fazla oluyor.
Beni Ne Motive Eder, bireysel motivatörlerimizi nasıl anlayacağımızı ve tutkularımızı nasıl harekete geçireceğimizi keşfetmemiz için tamamen yeni bir yöntem sunuyor. Bu, kişilik tipi ya da güçlü yönler belirlemek için bir test değil.
Buradaki amaç, herkesin, “Beni ne motive eder?” ardından da, “Bununla ilgili ne yapabilirim?” sorularını cevaplaması...
Her birimizi işyerinde motive eden 23 itici güç yani motivatör vardır. Sahip olduğumuz karakteristik doğa, bu motivatörlerin hangisinin bizim için önemli olduğunu ve öncelik sırasını anladığımız zaman ortaya çıkmaktadır. İnsanlar işyerinde kendilerini neyin mutlu ettiği ile ilgili çok büyük farklılıklar gösterir; birisi için zorlu hedef, heyecan ve para en büyük öneme sahipken, bir başkası için inandığı bir amaç uğrunda harika bir ekiple çalışmak en başta gelebilir.
Analizlerimizde, birbiriyle ilgili motivatörlerin toplandığı beş adet de küme ortaya çıktı. Bu arketiplere “kimlikler” ismini verdik. Bunlar, aynı takımdaki kişilerin birlikte çalıştıkları arkadaşlarını anlamasının yanı sıra, her birimizin değerimizi artıracak ve işimizdeki kör noktalardan kaçınmamızı sağlayacak stratejiler geliştirmeye başlamamıza yardımcı oluyorlar.