Esenliği stratejik bir odak noktası haline getiren şirketler, bu girişimlere yatırdıkları her bir dolar için 2 ila 4 kat arası yatırım getirisi elde ediyor. Üstelik esenlik; tüm çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık çabalarının ön koşuludur. Ve bu yolda öncü olan şirketler, rekabet avantajı olarak işyerinde esenlikten yararlanabilir.
Chester Elton & Nabeela Ixtabalan
Çalışanların tümünün aşılandığı ve yeni kurulan hibrit ofislere geçiş yapıldığı yakın bir geleceği hayal etmeye başladığımızda, küresel ruh sağlığı krizinin dalga etkisi arka planda sessizce ortaya çıkmaya devam edecek. İnsanların karşı karşıya olduğu tükenmişlik, kaygı ve zihinsel sağlık sorunlarının seviyesi aslında başlı başına bir salgın ve etkisini azaltmak için gereken dikkati ve eylemi henüz görmüyor.
ABD Nüfus Sayım Bürosu'na göre, Mayıs 2020'ye kadar her yaştan tüm Amerikalıların yüzde 30'undan fazlası, yirmili yaşlarındaki insanların yüzde 42'si de dahil olmak üzere bir anksiyete bozukluğu belirtileri bildiriyordu. Kanada Akıl Sağlığı Komisyonu, 2 Kanadalıdan 1'inin hayatları boyunca bir akıl sağlığı hastalığı ile uğraşacağını öngörüyor.
Ruh sağlığının ekonomi üzerindeki etkisi de derin: Dünya Sağlık Örgütü, zayıf ruh sağlığının küresel ekonomiye her yıl 1 trilyon ABD doları verim kaybına sebep olduğunu tahmin ediyor.
Ruh sağlığına ve işyeri esenliğine yatırım yapan şirketlerin elde ettiği yatırım getirisinin yüksekliğine dair önemli kanıtlar var: Deloitte tarafından S&P 500 Endeksi şirketlerinin hisse senedi performansını karşılaştıran yakın tarihli bir analiz, sağlık ve esenlikten yüksek puan alan şirketlerin altı yıl içinde yüzde 159'luk genel S&P 500 Endeksi takdirine kıyasla yüzde 235 oranında değer kazandığını gösteriyor.
Esenliği stratejik bir odak noktası haline getiren şirketler, bu girişimlere yatırdıkları her bir dolar için 2 ila 4 kat arası yatırım getirisi elde ediyor.
Zihinsel sağlık ve esenliğin, liderlerin ve şirketlerin keşfetmeyi yeni öğrenmeye başladığı alanlar olduğunu kabul edelim. Her organizasyon bu alanlarda farklı pozisyon alacak ve farklı adımlar atacaktır. İşyeri esenliğinin; iklim değişikliği ve çeşitlilik & kapsayıcılık gibi diğer sosyal hareketlere benzer bir yörünge izleyeceğine inanıyoruz. İzlenen yol aşağıdakine benzeyecektir:
Yeni kitabımız Anxiety at Work’te, esenlik ve olumlu zihinsel sağlığa daha fazla odaklanan bir kültür geliştirmek için 8 stratejiyi uygulayan ilerici liderlerle görüştük. Tespitimiz şu oldu: İşyerinde esenlik, bir Rus devrimi değildir. Değişim aşağıdan yukarı sıçramaz, en tepeden başlaması gerekir: Yönetici ve liderlerin, işlerinin, kendi zihinsel sağlıklarını nasıl etkilediği ve karşı karşıya kaldıkları sıkıntılar konusunda açık, dürüst ve samimi olması gerekir. Savunmasız olmak, başkalarının da paylaşımda bulunması ve yardım istemesi için kültürel zemini hazırlar.
Gerçek genellikle çok farklı olsa bile, sosyal medya profesyonel gelişim konusunda son derece yanlış ve cilalı bir his yaratır. Mükemmeliyetçilik hakkındaki yanlış inançları ve liderlerin insanüstü olması gerektiği fikrini yıkmalıyız. Liderlerin 'bilmiyorum' demesinin normal olduğu bir geleceğe ihtiyacımız var. İlerlemenin mükemmeliyetçiliğin üzerinde değerlendirildiği, ruh sağlığı ve iş-yaşam bütünleşmesinin mücadelelerinin filtresiz bir şekilde sunulduğu bir yere...
Liderlerinin kendi hikayelerini paylaşması, diyalogların normalleşmesinin kritik bir kriteridir ama yeterli değildir. Tüm yöneticilerin kendilerine emanet olanların hikayelerini öğrenmeleri gerekir. Esenlik etrafındaki diyalogları normalleştirmeleri gerekir. Ve bu yukarıdan aşağıya, orta ve aşağıdan yukarıya doğru bir hareket gerektirir. Esenlik hakkındaki gerçek değişim geniş çaplı bir diyalog gerektirir.
Sosyal eşitlik ve iklim değişikliği gibi, esenliği de bireysel, örgütsel ve toplumsal olarak ele almak büyük bir zorluk gibi görünebilir. Her insanın başa çıkma mekanizması ve genel esenlik yolculuğu kişisel olsa da, bazı basit eylemlerin evde ve işyerinde büyük bir fark yaratabileceğini gördük. Yöneticiler için bu, esenliği normalleştirmekle, zihinsel sağlık sorunlarının üzerindeki yaftayı kaldırmakla ve sorumluluğumuz altında olan ve sıkıntı yaşayan kişilerle empati kurmakla başlar.
Bunu yapan liderler ve organizasyonlara minnettarız.
Minnetle,
Nabeela + Chester