Birçok insan Charles Darwin’in çalışmalarını yanlış yorumluyor. "En güçlü olanın hayatta kalması" kavramı genellikle bizler ile bağlantılıdır yani insanın kendisiyle ilgilidir ve hayatta kalmak için kendimize iyi bakmamız gerekir. Fakat insanoğlu bunu yanlış yorumlamakta ısrar ediyor. İnsanlığı biyolojik olarak rekabetçi ve bencil bir şey olarak görmüyordu. Darwin, insanların sosyal ve merhametli bir tür olduğuna inanıyor ve başkalarına sempati ve merhametin doğamızın temel bir parçası olduğunu savunuyordu.
Darwin, hepimizin içimizde merhametle doğduğuna ama büyüdükçe sert olmayı ve şefkatli eğilimlerimizi bastırmayı öğrendiğimize inanıyordu.
Ve yine de araştırmalar, merhametin hayatta ne yaparsak yapalım başarı için hayati önem taşıdığını ortaya koyuyor. Bir evlilikte memnuniyet ve istikrarın en önemli göstergelerinden birinin merhamet olduğunu görüyoruz. Özellikle empati ve özenle gösterilen merhamet, büyük liderlerin en önemli özellikleri arasındadır.
Ve şimdi merhamet her zamankinden daha fazla gerekli...
George Floyd'un ölümü, hangi ırktan olursa olsun insanları şok etti. Sonraki günlerde birkaç siyahi arkadaşımızı ve meslektaşımızı aradık ve dinledik. Beyaz adamlar olarak ırkçıların kurbanı olan renkli insanların deneyimleri hakkında derin bir şekilde fazlasıyla aydınlandık.
Eğer birbirimizi dinleyecek kadar vicdanlı değilsek, dünyada hiçbir şey değişmeye başlamaz. Politik ve hukuki kuralların uygulanması gerektiğini zaten biliyoruz, politik iklimin değişmesi gerektiğini de biliyoruz ancak bunlar birbirimizi anlarsak gerçekleşir ve kulaklarımızı gerçeğe açar.
İş’te Merhamet
Yirmi yıldır kurumsal dünyada danışmanlık yapıyoruz ve merhametin tipik olarak pek çok kuruluş tarafından istenen bir erdem olarak değerlendirilmediğini biliyoruz. Kurumsal merdiveni tırmanmak için, daha şefkatli olmamak için karnımızda bir ateş yakmamız gerektiği söyleniyor.
Bilinçli veya bilinçsiz olarak şu mesaj veriliyor: Bir paspas olarak zirveye çıkamazsınız. Bununla birlikte, araştırmaların da gösterdiği gibi, şefkatli olmanın zayıflıkla veya güçlülükle hiçbir ilgisi yoktur.
Araştırmalar, pozitif, merhametli çalışma kültürlerinin negatif kültürlerden daha verimli ve karlı olduğunu ortaya koyuyor.
Harvard Business School’dan John Kotter ve James Heskett’ın, pozitif kültürlerin negatif kültüre sahip kuruluşlardan 10 kat daha fazla stok büyümesine sahip olduğunu ortaya koyan 11 yıllık araştırmaları, ayrıca gelir artışının, pozitif kültürlerde negatif olanlardan dört kat daha fazla olduğuna işaret ediyor.
Her organizasyonun çalışanlarını diğer takım arkadaşları, müşterileri, kurum için şefkat ve empati gibi davranışlarda yetiştirdiğini hayal edin! Her organizasyonun merhameti temel değerlerine dahil edip daha sonra bu değerde aradıkları belirli davranış türlerini açıkladığını düşünün. Buna kafa yorduğunuzda, merhametin takımlarınızda üretkenliğe nasıl yol açtığını fark edeceksiniz. Peki, en iyi liderler bunu nasıl yapıyor?
Her gün İş’te Rastgele 3 Şefkat Eylemini uygularlar.
Bunlar kadar basit olabilir:
· Farklı bir geçmişten gelen bir iş arkadaşının yaşam deneyimini dinlemek
· Ağır iş yükü altında çalışan bir iş arkadaşınıza yardımcı olmak için kollarınızı sıvamak
· Bir iş arkadaşınızın evraklarına yardım etmek
· İyi yapılmış bir iş için el yazısıyla teşekkür notu yazmak
· Birinin hoşlanmadığı görevini yapmayı teklif etmek
· Ekip toplantısında takım arkadaşını övmek
· Birilerinin doğum gününü hatırlamak
Umarız bu eylemleri kendi hayatınızda daha iyi bir takım kültürüne ve mutluluğa taşırsınız.
Başkaları için daha iyi bir iş yeri yaratarak kendimizi daha iyi liderler haline getiriyoruz.